Kamu Diplomasisi Seferberliği
Yrd. Doç. Dr. Abdullah Özkan
Dünya artık eski dünya değil; Oyuncuları da değişti, oyunun kuralları da... Sahnede yeni oyuncular var, kurallar yeniden yazılıyor, yeni işbirlikleri doğuyor, yeni anlayışlar yeşeriyor.
Yeni dünyada, eski dünyanın kurallarıyla, kalıplarıyla, yöntemleriyle, alışkanlıklarıyla hareket ederek başarı beklemek mümkün değil. Yeni dünyanın yeni bir dili, üslubu, yöntemi var.
Yeni dünyanın bu yeni gerekliliklerine uyum sağlayabilen, uygun yöntemleri ustalıkla kullanabilen, hatta geliştirebilen ülkeler, rekabette üstünlük sağlayabiliyor, farklılıklarını ortaya koyabiliyor, potansiyelini açığa çıkartabiliyor.
Yeni dünyanın ülkeler açısından en stratejik gücü ise kamu diplomasisi...
Kamu diplomasisi, ülkelerin sahip olduğu değerleri dünyaya daha iyi anlatabilmesi esasına dayanıyor. “Yumuşak güç” diye tanımlanan bilim, sanat, spor, kültür, eğitim gibi unsurları ustalıkla kullanabilen ülkeler, dünyada cazibe merkezi haline geliyorlar. Toplumlar arasında etkileşime imkan sağlayan kamu diplomasisi araçları; ekonomik, siyasi, kültürel işbirliklerin ve dostlukların kapısını aralıyor.
Çekim merkezi haline gelen, kendisini dünyaya çok iyi anlatan ve tanıtan, dostluğuna güvenilen, işbirliği yapmaktan mutluluk duyulan ülkeler, uluslar arası alanda stratejik değerlerini de kat be kat artırıyorlar.
***
Türkiye'nin de çok ciddi bir kamu diplomasisi potansiyeli var.
Hem medeniyet değerleri ve tarihi birikimi, hem de mevcut uluslar arası alanda sahip olduğu stratejik konumu ile Türkiye; dünyanın cazibe merkezi, parlayan yıldızı bir ülke olabilir.
Bunun yapılabilmesi için öncelikle kamu diplomasisinin öneminin çok iyi kavranmış, yapabileceklerinin/imkanlarının neler olduğunun farkına varılmış olması lazım.
Dış politikada aktif diplomasi yürütme gayreti gösteren, komşularla sıfır sorun politikası izleyen, demokratikleşme yolunda ilerleme kaydetme çabası içinde olan Türkiye'nin acilen atması gereken çok önemli bir başka adım da “kamu diplomasisi seferberliği” başlatmasıdır.
“Seferberlik” ifadesini bilerek kullanıyorum; çünkü Türkiye açısından mevcut ortamda kamu diplomasisi mutlaka çok stratejik bir şekilde kullanılması gereken bir araç olarak belirmektedir.
Kamu diplomasisi vizyonunun kazanılması, etkin kullanılması, araçlarının doğru tespit edilmesi, başarılı sonuçlar alınabilmesi için Türkiye'nin bütün potansiyelini harekete geçirmesi, adeta yeni bir kurtuluş savaşı veriyormuş gibi, bu konuya hassasiyet göstermesi, önemini kavraması şarttır.
Eskiden savaşlar cephede kazanılır, tankla-tüfekle yapılırdı; ama günümüzde iletişim, etkileşim, imaj, ikna, algı savaşları yaşanıyor. Kendinizi anlatmanız, tanıtmanız, gücünüzü ortaya koyabilmeniz gerekiyor. İzlediğiniz politikaların doğruluğuna kamuoyunu ikna etmeniz, onların desteğini almanız da zorunlu...
***
Türkiye, kamu diplomasisi konusuna ulusal çıkarları ilgilendiren stratejik bir konu olarak bakmalı, geleceğini inşa etmede müthiş katma değeri olacak bir unsur olarak görmelidir.
Türkiye'nin kamu diplomasisi imkanlarının neler olduğu, etkili sonuçlar alabilmek için hangi araçları kullanması gerektiği, nasıl bir yol haritası izlemesinin zorunlu olduğu gibi konular, mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gündemine gelmeli, tüm siyasi partiler bu soruların cevaplarının bulunmasına yardımcı olmalıdır. Ayrıca Meclis dışındaki siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, medya ve uzmanlardan da destek alınmalı, “ulusal bir kamu diplomasisi politikası” oluşturulmalıdır.
Türkiye bölgesindeki etkinliğini artırmayı, komşu ülkelerin gönüllerini fethetmeyi, sevilen, sayılan, sözü dinlenen bir ülke olmayı istiyorsa; Uluslar arası politikada karar süreçlerine katılmayı, küresel denklemde dikkate alınmayı hedefliyorsa; doğru adres kamu diplomasisidir.